İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fatih’teki Emniyet Otogarı’nın taşınması planlanan Alibeyköy Lojistik Merkezi’nin açılış törenine katıldı. İmamoğlu’na açılış töreninde CHP Eyüpsultan Belediye Başkan Adayı Mithat Bülent Özmen de eşlik etti.
“SADECE BİR LOJİSTİK ALAN AÇMIYORUZ”
Açılış töreninde konuşan İmamoğlu, “Tarih yarımada yapılacak doğru işleri, bu şehrin maddi ve manevi zenginliğine zenginlik katacağını bildiğimiz bir alan. İstanbul’un en önemli turizm ve ticari bölgelerinden birisi olan Tarihi Yarımada’ya gözümüz gibi bakmak zorundayız. Elbette her ilçemiz çok değerli. Benzer cümleleri Eyüpsultan için de kurabilirim. Onun için özellikle Fatih bölgesinde yaptığımız her işi çok özenli, çok dikkatli yapıyoruz. Bilimin yol göstericiliğini de yapıyoruz. Son derece planlı ve programlı hareket ediyoruz.
Tarihi Yarımada’nın doğal tarihi ve kültürel yapısının korunmasında, ulaşım düzenlemeleri de çok önemli bir yer tutuyor. Bu bölgede taşıt trafiğini sınırlandırmak, trafiği sakinleştirmek, yaya ulaşımını geliştirmek zorundayız. Özellikle tekerlekli ulaşım sisteminin yani kamyon, otobüs, minibüs, tarihi mekanlar üzerindeki baskısının azaltılması şart. O zaman orası çok daha nitelikli bir hale geliyor. Temiz enerjili ulaşımın sağlanması gerekiyor. Tarihi Yarımada içindeki perakende ve toptan ticari faaliyetlerin yol açtığı olumsuz yük hareketlerinin bir düzene kavuşturulması şart. Bugün açılışını yaptığımız bu kıymetli proje, bu Alibeyköy Lojistik Merkezi sayesinde işte tam da bunu sağlayacağız. Yani sadece bir lojistik alan açmıyoruz. Aynı zamanda çok kötü görüntülere vesile olduğu bir fonksiyonu Fatih’ten Tarihi Yarımada’dan buraya aktarıyoruz” dedi.
“BÖLGENİN TRAFİĞE KAPATILMASI İÇİN GEREKLİ ADIMLARI ATTIK”
İmamoğlu konuşmasında İstanbul’dan uluslararası otobüs seferlerinin yapıldığı Fatih’teki Emniyet Otogarı’nın durumuna da değindi. İmamoğlu, “UKOME kararıyla yürürlüğe giren yük taşıma yönergesi doğrultusunda; Fatih İlçesi genelinde 40 ton ve üzeri ağır tonajlı tırların girişi çıkışı yasaklanmışken, biz bu işgali bitirmek için gerekli tüm hukuki ve idari işlemleri tamamlamış olmamıza rağmen, mahkeme ve UKOME kararlarıyla bölgenin trafiğe kapatılması için gerekli adımların tamamını attık; ama bu kararları uygulamakta direnen bir güç var karşımızda. Deprem dairemiz Emniyet Otogarına karot almaya giriyor. ‘Bu binalar sakıncalıdır, dayanıklı değildir’ diye ve emniyet desteği istiyor. Fakat kaymakamdan polislere ‘Tarafsız kal’ talimatı verildiği için ekiplerimizin karot alma çabası kaymakamın talimatıyla engelleniyor. “dedi.
“EMNİYET OTOGARI’NIN KİRACILIK SÖZLEŞMESİ 2018’DE BİTTİ”
İmamoğlu, “Düşünün, alınmış olan tüm kararlara rağmen Valilik makamı, bakın hakkını yemiyorum, kesin bu noktayı bilirken ve bu konuda haklısın cümlelerini duymuş olmamıza rağmen kesin talimat vermekten de çekiniyor. Tarihi Yarımada’nın sorunlarını konuşurken o dönemin valisi Sayın Ali Yerlikaya’yla bu bölge ve bu çalışmayla ilgili toplantı yaptık. Buranın kaldırılması gerektiği ortak kararımızdır. Buraya taşınması noktasında böyle bir işe başlıyoruz. Bakın burada bugünün parası 350-400 milyon liralık bir yatırım var. Şimdi orası taşınacak. Sayın Bakan, şimdiki İçişleri Bakanımız bunu tamamen biliyor. Kaymakam şu cevabı veriyor, Valinin talimat vermesi halinde gerekeni yapacağını söylüyor; ama o talimat ne hikmetse gitmiyor. Bu konuyla ilgili Bakanlığa da ben bizzat yazı yazdım. Bakanlık da süreci başlattı, 90 gün süre tanıdı; ama yürütmeyi durdurma kararı bu arada çıkıyor ve süreç yine tamamlanmıyor. Tam bir Ali Cengiz oyunu. Böyle bir şey olmaz. İstedikleri zaman yürütmeyi durdurma alıyorlar. Üstelik Emniyet Otogarı’nın kiracılık sözleşmesi 2018 yılında bitti ve Emlak Dairemiz sözleşmenin uzatılmayacağını tebliğ etti. Mahkeme kararıyla tahliye süreci engelleniyor. Milletin malı birilerine peşkeş çekiliyor” dedi.
Benzer olayların Üsküdar’da da yaşandığını söyleyen İmamoğlu, “Bu neye benziyor biliyor musunuz? Bu, Üsküdar kıyısında tarihi Kuşkonmaz Camii’nin yanındaki usulsüz kurulan restoranı yıkmaya gidiyoruz ve karşımızda direnen, oranın işgalcileri ve onun yanında durması talimatı verilen, oraya gönderilen bizim canımız olan emniyet güçleri. Polisimizi bir hafta beklettiler o zaman. Tabii bizim ısrarımız sürecinde, en sonunda dayanamadılar, polisimizi de o duruma düşürdükleri için utandılar ve polisimizi geri çektiler ve yıkımı gerçekleştirdik. Sonra ne oldu biliyor musunuz? O yere, bizim o işgalciyi çıkarttığımız o yere, şimdi İstanbul’a aday olan, o dönemin Şehircilik Bakanı Sayın Kurum, bir gecede imar çıkarttı. Biz o imarı, mahkemeye verdik ve iptal ettirdik. Süreci de devam ediyor. Sürecin devam o kadar şaibeli, o kadar sabıkalı ki. Neresinden tutsan elinde kalıyor” diye konuştu.