Japonya‘nın yenilikçi bir ülke olduğu bilinirken, bürokratik işlemlerin yavaş işlediği de aşikârdır. Öyle ki, hükümet bazı resmi belgelerin sunumu için hâlâ işletmelerden disket veya CD-ROM kullanmalarını talep ediyor. Ancak bu durum değişmeye başlıyor. 2022 yılında Dijital İşler Bakanı Taro Kono, hükümetin çeşitli dallarını, işletmelerden eski fiziksel medya biçimlerinde bilgi sunma zorunluluğunu kaldırmaya çağırdı. Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı (METI), bu değişikliği yapan ilk kurumlar arasında yer aldı. METI, geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklamada, mevcut yasada, başvuru ve bildirim yöntemleriyle ilgili olarak disket gibi belirli kayıt ortamlarının kullanımını şart koşan birçok hüküm olduğunu belirtti.
Bu takvim yılından sonra, METI 34 yönetmelik kapsamında işletmelerin veri sunumunda disket kullanımını zorunlu tutmayacak. CD-ROM’lar için de belirtilmeyen bir dizi prosedürde aynı durum söz konusu olacak. Ancak, işletmelerin bu formatları tamamen bırakmalarına biraz daha zaman var.
Kono’nun ekibi, hükümetin çeşitli bölümlerinde hâlâ disket, CD-ROM ve hatta MiniDisc gibi eski medya türlerinin kullanımını gerektiren yaklaşık 1.900 protokol tespit etti. Fiziksel medya gereklilikleri, enerji sağlayıcıları, madencilik operasyonları ve hatta uçak ve silah üreticileri gibi anahtar endüstrilere bile uygulanıyor.
Japonya’dan yok artık dedirten hamle
Disket kullanımını durdurma çağrısının birkaç ana nedeni var. SoraNews24’e göre, disketlerin bulunması zor olabilir. Son büyük üretici Sony, 2011 yılında disket satışlarını durdurdu. Bir diğer neden ise bazı veri türlerinin disket kapasitesine sığmaması. Tek bir fotoğraf, disketin 1.4MB depolama kapasitesinden daha büyük olabilir.
Hâlâ disketlere bağlı kalan bazı diğer endüstriler de var. Bazı eski uçaklar aviyonik için disketlere ihtiyaç duyarken, bazı yaşlanan tıbbi cihazlar da disket kullanıyor. ABD hükümeti bile, 2019 yılına kadar nükleer silah fırlatmalarını koordine etmek için disket kullanmayı sürdürdü.
Bu gelişmeler, Japonya’nın dijitalleşme yolculuğunda önemli bir adım atarken, eski ve yeni teknolojiler arasındaki geçişi de simgeliyor. Geleneksel yöntemlerin modern teknolojiyle yer değiştirmesi, hem verimlilik hem de güvenlik açısından önemli faydalar sunuyor. Ancak bu geçiş süreci, bazı endüstriler için hâlâ devam eden bir meydan okuma olarak karşımıza çıkıyor.